Gerçeği kayıt altına almak kameranın icadından önce resim sanatıyla gerçekleştiriliyordu. Bu belge ressamları izlenimlerini tuval üzerine aktararak belge haline getiriyor, dönem yaşantısını, toplumsal olayları veya anlık olayları belgeliyorlardı. Bu olgu, fotoğrafın icadıyla yer değiştirdi. Hareketli görüntülerin ilk kullanımı ise Auguste & Louis Lumiere kardeşlerin 1895 yılında yaptıkları, ‘Lumiere Fabrikası’ndan İşçilerin Çıkışı’yla tarihteki yerini aldı.Paul Rotha’ya göre, belgesel sinema estetiğinin oluşabilmesi için sanatsal kaygıları olan yönetmenlerin çıkmasını beklemek gerekliydi. İlk belgesel film kavramı New York Sun dergisinde (8 şubat 1926), John Grierson’un ‘Moana’ filmi olarak değerlendirildi. (Susam, 2015:, s. 127) . İlk Türk belgesel filmi ise üzerinde tartışmaların devam ettiği ‘Ayastefanos’taki Rus Anıtının Yıkılışı’nı gösteren film olarak kabul edilir. 14 Kasım 1914 yılında bu görüntüleri, Türk belgesel film yönetmeni, Fuat Uzkınay belgelemiş fakat görüntüler günümüze kadar ulaşamamıştır. Bu araştırma kapsamında, ‘İlk Türk Belgesel Sineması’nın temsilcisi Fuat Uzkınay ve İlk Türk Belgeseli, Ayastefanos Rus Abidesi’nin yıkılışı belgesel sinemada propaganda geleneği kapsamında ele alınacaktır. Sonuç olarak, tüm tartışmalara rağmen, ilk Türk belgeseli olarak Türk Sinema tarihinde yerini alan ‘Ayastefanos’taki Rus Anıtının Yıkılışı’ isimli belgesel, gerek çekim amacı gerek toplu gösterim yapılması sebebiyle Propaganda Geleneğinde çekilmiş ilk Türk Belgeseli olma özelliği göstermektedir.
Recording the truth was done with the art of painting before the invention of the camera. These document painters documented the life of the period, social events or instant events and transferred their impressions to the canvas. This phenomenon was replaced by the invention of photography. The first use of motion picture film took its place in history with the "Worker's Exit from the Lumiere Factory" made by the brothers Auguste & Louis Lumiere in 1895. According to Paul Rotha, the documentary film must had to wait for directors with artistic concerns. The first documentary film concept was interpreted in the New York Sun magazine (February 8, 1926) as John Grierson's movie 'Moana'. (Susam, 2015:, p. 127). The first Turkish documentary film, on the other hand, is considered to be the one showing the still controversial "Destruction of the Russian Monument in San Stefano". Turkish documentary director Fuat Uzkınay documented these images on November 14, 1914, but the images have not survived until today. Within the scope of this research, Fuat Uzkınay, the representative of the 'First Turkish Documentary Cinema', and the destruction of the First Turkish Documentary Ayastefanos Russian Monument will be discussed within the scope of the propaganda tradition in documentary cinema. As a result, the documentary "The Collapse of the Russian Monument in San Stefano", which took its place as the first Turkish documentary in the history of Turkish Cinema, also has the distinction of being the first Turkish documentary shot despite all the controversy. Because this film contains the Propaganda Tradition in terms of shooting purpose and mass display.