Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin eğitim inançları ile mesleki algılarını belirlemek ve elde edilen veriler arasında cinsiyet, yaş, görev yeri, vb. değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşma olup olmadığını ortaya koymaktır. Bununla birlikte öğretmenlerin eğitim inançları ile meslek algıları arasındaki ilişki de incelenmektedir. Araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Burdur ili ve ilçelerinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma için gerekli örneklemi belirlemek amacıyla tabakalı örnekleme modeli kullanılmıştır. Örnekleme seçimi sonucunda 345’i kadın 312’si erkek olmak üzere 657 öğretmen araştırmada yer almıştır. Araştırmanın Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görev yapan öğretmenler ile gerçekleştirilmesi araştırmanın önemini ortaya koymaktadır. Araştırmanın verileri Yılmaz, Altınkurt ve Çokluk (2011) tarafından geliştirilen “Eğitim İnançları Ölçeği”, TED (2014) araştırmacıları tarafından oluşturulan “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Algı Ölçeği” ve araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” araçlığı ile toplanmıştır. Verilerin analizi bilgisayar programı ile yapılmıştır. Verilerin analizi için frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, normallik testi, Mann Whitney-U, Kruskal-Wallis and Sperman testleri kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin en çok varoluşçuluk, an az ise esasicilik eğitim inancını benimsediği görülmüştür. Öğretmenlerin eğitim inançları arasında ise cinsiyete, yaşa ve kıdem yılına göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Diğer değişkenler arasında ise anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir. Öğretmenleri mesleki algılarında ise, bireysel anlamda kendilerine ve yapmış oldukları mesleğe karşı görüşleri olumlu düzeydedir. Ancak toplumsal anlamda ise öğretmenlik mesleğinin hak ettiği değeri görmediğini düşünmektedirler. Öğretmenlerin mesleki algılarında kıdem yılı, çalışılan kurum türü ve branş değişkenlerine göre yapılan analizlerde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Diğer değişkenler arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
The aim of this study is to determine the teachers' educational beliefs and professional perceptions and to determine whether there is a statistically significant difference between the data obtained according to variables such as gender, age, and place of duty,etc. In addition, the relationship between teachers' educational beliefs and their perceptions of profession is also examined. The population of the study consists of teachers working in Burdur province and districts in 2018-2019 academic year. Stratified sampling model was used to determine the sample required for the research. As a result of sampling selection, 657 teachers, 345 of whom were female and 312 were male, took part in the study. The fact that the research was conducted with teachers working in schools affiliated to the Ministry of National Education reveals the importance of the research. The data of the study were collected by means of “Educational Beliefs Scale” developed by Yılmaz, Altınkurt and Çokluk (2011), “Perception Scale for Teaching Profession” created by researchers from TED (2014) and “Personal Information Form” developed by the researcher. Data were analyzed with computer program. Frequency, percentage, arithmetic mean, standard deviation, normality test, Mann Whitney-U test, Kruskal-Wallis and Spearman tests were used for data analysis. According to the results of the research, it is seen that teachers mostly adopt existentialism and at least the essentialism education belief. Significant differences were found between teachers' educational beliefs according to gender, age and years of seniority. There was no significant difference among other variables. Teachers' professional perceptions, on the other hand, have a positive attitude towards themselves and their profession. However, in the social sense, they think that the teaching profession does not see the value it deserves. Significant differences were found in the analyzes made according to seniority year, type of institution and branch variables. There was no significant difference between the other variables.