Modern devlet, insan hakları temeli üzerine kurulu sosyal bir devlettir. Yurttaşlarının temel haklarını korumak ve bu hakların kullanılabilmesi için gerekli ortamı hazırlamak, modern devletin en önemli görevleri arasındadır. Aynı zamanda modern devlet, laik bir devlettir de. Norm üretirken ve hizmet götürürken hiçbir inancı referans alamaz. Bir yandan temel bir insan hakkı olan dini talepleri karşılamak, diğer yandan da tüm inançlarla arasına mesafe koymak, modern devleti paradoksal bir durumun içinde bırakmaktadır. Batı demokrasilerinde, din ve devlet ilişkileri bağlamında standart bir uygulama yoktur. Bunun nedeni tarihsel, demografik ve hatta ekonomik farklılıklardır. Bu makalede, beş Batılı devletin –İngiltere, ABD, Fransa, Almanya ve İtalya- söz konusu sorun bağlamında buldukları çözüm yolları ortaya konmaya çalışılmıştır.
Modern state is a social state because of basing on human rights. Protecting basic rights of citizens and to prepare good conditions when citizens use of their rights are among the most important tasks of modern state. However modern state is a laic state at the same time. Modern state can not take referans any believing system when state products norms and making service to citizens.This situation makes the state find itself in a paradoxal sitution because of serving demands on religion that is a basic human right and also remaining far from religion. There is no standart pratic which coordinate relationships of state and religion in west democracies. reason of this is historical, demographic and economic diversities.In this article is tried to analysed solutions found by west states such as England, USA, France, Germany and Italy for this paradoxal problem.