Heybeliada ve Terk-i Dünya: “Talip Olduğun Yolu Yokuşuyla Seveceksin!”

Author:

Year-Number: 2023-78
Yayımlanma Tarihi: 2023-12-10 01:36:18.0
Language : Türkçe
Konu : Edebiyat
Number of pages: 5369-5375
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

İstanbul Adaları’nın tarihi üç büyük imparatorluğa (Doğu Roma, Bizans ve İstanbul) başkentlik yapmış olan İstanbul’un tarihiyle yakından ilgilidir. İstanbul’un bir ilçesi olan Adalar, idari statüsü gereği 1867’den günümüze dek çok fazla değişikliğe uğramadan varlığını sürdürmektedir. İstanbul Adaları; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Kaşıkadası, Sivriada, Yassıada ve Tavşanadası olmak üzere dokuz takımadadır. Heybeliada, bunlar arasında büyüklüğü açısından ikinci sırada, konumu açısından da Adalar’ın merkezindedir. Heybeliada’nın eni 2,7 kilometre, boyu 1,2 kilometre olup İstanbul’a yaklaşık olarak 10 mil uzaklıktadır. Adayı birbirine bağlayan dört liman vardır. Çam Limanı ve Bahriye Limanı stratejik önem taşıdığı için en önemlileridir. Eskiden Çam Limanı’nda bakırla karışık demir yatakları olduğu için Yunanca “bakır” anlamına gelen “halki” sözcüğü buradan gelmektedir. Kadim zamanlardan beri Çam Limanı kazıla kazıla Ay biçimini almıştır. Uzaktan bakıldığında Değirmen Tepesi ve Ümit Tepesi Ada’ya yere bırakılmış bir ‘heybe’ görünümü kazandırdığı için zamanla buraya Heybeliada denilmiştir. Heybeliada; Taş Ocağı Tepesi ve Makarios Tepesi, üzerinde Papaz Mektebi olan Ümit Tepesi, en yüksek tepe olarak içinden değirmen yıkıntısı geçen Değirmen Tepesi şeklinde dört tepeye sahiptir. Bu dört tepe kadim tarihin çukurunu açarcasına hatıraların içine gömülüdür. Hagios Spyridon ya da Terk-i Dünya Manastırı, Çam Limanı mıntıkasında hilâl biçimindeki büyük koyun Batı yakasındadır. Grekçe’de manastır “tek” anlamında “monos” kelimesinden türediği için bu terim münzevi hayatı vurgulayan monasterion’un Türkçe karşılığıdır. Bu yazıda ismi gibi dünyayı terk eden bir manastır ve onun ritüelleri betimlenmektedir.  

Keywords

Abstract

The history of the Princes’ Islands is closely related to the history of Istanbul, which has been to capital of three great empires (the Eastern Roman, Byzantine, and Ottoman). The Princes’ Islands, which are a district of İstanbul, have maintained their existence without much change since 1867 due to their administrative status. The Princes’ Islands consist of nine archipelagos. Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Kaşıkadası, Sivriada, Yassıada and Tavşanadası. Heybeliada is the second largest in size among these, and is also located in the center of the Princes’ Islands. It is approximately 10 miles from Istanbul, and is 2,7 kilometers wide and 1,2 kilometers long. There are four ports that connect the island. Ports of Çam and Bahriye are the most important because they have strategic importance. The word “halki”, which means “copper” in Greek, comes from this place because there were iron deposits mixed with copper in Port of Çam in the past. Port of Çam has taken on a crescent shape over time as it has been excavated since ancient times. Over time, it was called Heybeliada because the hills of Değirmen and Ümit give the island the appearance of a “bag” dropped to the ground when viewed from afar. Heybeliada has four hills: The hills of Taş Ocağı, Makarios, and Ümit with the Priest School on it, and in addition to the Hill of Değirmen, which is the highest hill with the ruins of a mill passing through it. These four hills are buried in memories as if they open the pit of ancient history. Hagios Spyridon or Terk-i Dünya Monastery is located on the west side of the large bay in the Port of Çam district. Since the Greek word “monos” means “one” and refers to a monastery, the term monos is the Turkish equivalent of monasterion, which emphasizes a solitary life. This article describes a monastery that has left the world, just like its name, and its rituals.                       

Keywords