2011 yılında Suriye’de başlayan iç karışıklıklar nedeniyle milyonlarca Suriyeli göçmen Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmıştır. Göç sürecinin ilk yıllarında, krizin kısa sürede çözüleceği beklentisiyle Suriyeli göçmenler genellikle “geçici” ya da “misafir” olarak görülmüştür. Ancak ülkelerine geri dönüşü mümkün kılacak barış ve güven ortamının sağlanamaması, bu göçün Türkiye’de kalıcı bir nitelik kazanmasına yol açmıştır. Bu nedenle, Suriyeli göçmenlerin karşılaştıkları sorunların çözümü ve uyum süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi, hem Türkiye hem de Suriye’nin geleceği açısından kritik önem taşımaktadır.
Bu araştırma, Ankara ilinde yaşayan Suriyeli göçmenlerin uyum sürecinde karşılaştıkları sorunların çözümünde sivil toplum kuruluşlarının (STK) rolünü incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış; Ankara’da bu alanda aktif 16 farklı STK’dan toplam 17 görüşme gerçekleştirilmiştir. Elde edilen nitel veriler, Nvivo programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, STK’ların Suriyeli göçmenlerin toplumsal kabulü, birlikte yaşama kültürünün inşası, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması, ekonomik katılımın artırılması, dil eğitimi, mesleki kurslar, sağlık hizmetlerine erişim, bilgi ve rehberlik desteği, hukuki danışmanlık ve sosyal yardımlar gibi birçok alanda önemli katkılar sunduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma, STK’ların daha etkili hizmet sunabilmesi için kamu kurumlarıyla iş birliğinin güçlendirilmesi, kaynakların artırılması ve göçmen odaklı bütüncül politikaların geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Elde edilen bulgular, Suriyeli göçmenlerin uyum sorunlarının çözümüne yönelik politika geliştirme çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Due to the civil unrest that began in Syria in 2011, millions of Syrian refugees were forced to seek refuge in Türkiye. In the early years of the migration process, Syrian refugees were generally viewed as ‘temporary’ or ‘guests,’ with the expectation that the crisis would be resolved quickly. However, the failure to establish peace and security that would enable them to return to their country has led to this migration becoming permanent in Turkey. Therefore, resolving the problems faced by Syrian refugees and managing their integration processes in a healthy manner is of critical importance for the future of both Türkiye and Syria.
This study aims to examine the role of non-governmental organisations (NGOs) in resolving the problems faced by Syrian refugees in Ankara during their integration process. A qualitative research method was used in the study; a total of 17 interviews were conducted with 16 different NGOs active in this field in Ankara. The qualitative data obtained were analysed using the Nvivo programme. The research findings reveal that CSOs make important contributions in many areas, including the social acceptance of Syrian refugees, the construction of a culture of coexistence, the provision of shelter and basic needs, increasing economic participation, language education, vocational courses, access to health services, information and guidance support, legal counselling, and social assistance. The research emphasises the need to strengthen cooperation with public institutions, increase resources, and develop comprehensive migrant-focused policies in order for NGOs to provide more effective services. The findings aim to contribute to policy development efforts aimed at resolving the integration problems of Syrian migrants.