Antikiteden Modernizme, Resim Sanatında Biçimsel Belirleyici Olarak Perspektif

Author :  

Year-Number: 2022-63
Yayımlanma Tarihi: 2022-10-02 18:10:53.0
Language : Türkçe
Konu : Resim
Number of pages: 1687-1699
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Perspektif, bakışın mantığını şekillendiren, gerek teknik gelişimi yönünde doğrusal anlamda, gerekse de dinin yönlendirmesinde mantığının tersine çevrilmesiyle, sanat tarihinde önemli olgulardan biri olarak yer almıştır. Doğrusal perspektif antik dönemdeki ilk uygulamalarından modern dönemlere kadar farklı paradigmaların simgesel biçimleri olarak tarihsel bir dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşüm tarihin düz bir çizgi halinde aktığı ilerlemeci bir bakışın tanımlayacağı şekilde değil, dönemin gerek toplumsal gerekse de bilimsel olguları doğrultusunda inişli çıkışlı okunmak durumundadır. Mısır medeniyetinden itibaren başlayarak Heysem’in optik alandaki çalışmalarına kadar perspektif alanında kuramsal çalışmalar yapılmış, ilk uygulama olanağını antik dönemde bulmuştur. Antik dönemin tiyatro sahnelerinin düzenlenmesinde izleyicinin gerçeklik algısını arttırmak adına bir dekor olarak araçsallaşan perspektif, Platon’un devletinden içi boş yanılsamalar yaratan sanatçı ile birlikte dışlanmış ve bu durum kilisenin sanata hâkim olduğu Orta Çağ’da da devam etmiştir. Dönemin resim üretim mantığı, doğrusal perspektifin tekil bakış açısının bilinçli bir reddi üzerine kurulmuştur. Böylece Tanrı’nın çoklu bakışı tek tek tüm izleyenlerde sirayet edebilecektir. Bu biçimsel tercihin yanında tabi ki bireyin merkeze alınarak kutsal olanın ikinci plana itilmesine itiraz edilmesi düşüncesi de vardır. Yaklaşık bin yıl süren Orta Çağ’ın tanrısal paradigmasında, Isaac Newton’un yerçekimi mekaniğine dayanan doğrusal perspektif ile ilk kırılma oluşmuştur. Orta Çağ’da tanrısal olana ulaşmada reddedilen doğrusal perspektif, Rönesans’ta bir amaç haline gelerek sanat üretimin temel kriteri olarak kabul edilmiştir. Doğrusal perspektifin Orta Çağ’dan Yeni Çağ’a geçişe sebep olduğu paradigmatik kırılma, 19. yüzyıl sonlarında bu kez Rönesans’tan modern sanata geçişte belirmiştir. Bu kırılma, yine doğrusal perspektifin bilinçli bir şekilde sanat üretiminin merkezinden çıkarılması ile gerçekleşmiştir. Bilimin tanrısal olan karşısında önem kazanmasının temsili olan doğrusal perspektif, modern sanatta yeniden sanat üretimin dışına itilmiştir. Bu itirazın anlaşılması öncekinden daha farklı bir okuma gerektirmektedir. Modern sanatta perspektifin yeniden reddi, ne tanrısal olanın tekrar bilim karşısında önem kazanmasını ne de tam tersi bir tanımı olarak söz konusu değildir. Modernizm bir sanatsal dönem olarak ele alındığında, post-izlenimcilerle başlayan perspektife itirazın bu dönemin gerçeklikleri çerçevesinde tanımlamak daha olanaklıdır. Bu simgesel biçimin salt bir sanatsal araç olmaktan öte, çağın bilimsel gelişmeleri doğrultusunda okunması gerekmektedir. Newton’un ardından Einstein’ın özel ve genel görelilik kuramlarına dayanan, zamanda ve mekânda çoklu bakış açılarının kabul edilmesi, ister istemez tek bakış açısının hâkim olduğu doğrusal perspektife itirazı gündeme getirmiştir. Öte yandan toplumsal olaylar göz önüne alındığında Post-izlenimciler ve Kübistlerin ardından Dada sonrası sanatın bilinçli bir şekilde modernizme saldırısı anlamında sanat üretimi ile açıklanmak zorunluluğunu getirmiştir. Bu araştırmada perspektifin farklı dönemlerde kullanımlarını düz bir tarihsel çizgide tanımlamaktan öte, sanat üretiminde biçimsel bir yöntem olarak yüzlerce yıl süren tarihsel paradigmalarda yarattığı kırılmalara odaklanılmış, yeni tanımlamaların yapılmasında simgesel bir biçim olarak onaylanmasının altının çizilmesi amaçlanmıştır. Konunun tarihsel olarak çok geniş bir alana yayılması, bahsi geçen her kavramın derinlemesine incelenmesinin imkânsızlığından dolayı genel olarak çağa yön veren tanımların yapılmasından hareketle özelde doğrusal perspektifin izlediği yolun ayrıntılı araştırılması ve resim sanatında dönemin paradigmasının belirlenmesindeki ağırlığının ortaya konulması ile sınırlandırılmıştır.

Keywords

Abstract

Perspective has taken its place as one of the important phenomena in the history of art, shaping the logic of the gaze, both in a linear sense in the direction of its technical development and in the reversal of its logic in the direction of religion. The linear perspective has undergone a historical transformation as symbolic forms of different paradigms, from its earliest applications in ancient times to modern times. This transformation has to be read with ups and downs in line with both the social and scientific facts of the period, not in the way that a progressive view, in which history flows in a straight line, would be defined. Theoretical studies have been carried out in the field of perspective, starting from the Egyptian civilization until Heytham's studies in the field of optics, and the first application was found in the ancient period. The perspective, which was instrumentalized as a decor in order to increase the audience's perception of reality in the arrangement of the theater stages of the ancient period, was excluded from Plato's state together with the artist who created hollow illusions, and this situation continued in the Middle Ages, when the church dominated art. The painting production logic of the period was based on a conscious rejection of the singular point of view of linear perspective. Thus, God's multiple gaze will be able to spread to all followers one by one. In addition to this formal preference, of course, there is also the idea of ​​objecting to the pushing of the sacred to the second plan by putting the individual in the center. In the divine paradigm of the Middle Ages, which lasted about a thousand years, the first break occurred with the linear perspective based on Isaac Newton's gravitational mechanics. The linear perspective, which was rejected in reaching the divine in the Middle Ages, became a goal in the Renaissance and was accepted as the basic criterion of art production. The paradigmatic break, in which the linear perspective caused the transition from the Middle Ages to the New Age, appeared at the end of the 19th century, this time in the transition from Renaissance to modern art. This break was realized by consciously removing the linear perspective from the center of art production. The linear perspective, which represents the importance of science against the divine, has been pushed out of art production in modern art. Understanding this objection requires a different reading than the previous one. The re-denial of perspective in modern art is not a question of the re-importance of the divine before science, nor as a vice-versa definition. When modernism is considered as an artistic period, it is more possible to define the objection to the perspective that started with the post-impressionists within the framework of the realities of this period. This symbolic form should be read in line with the scientific developments of the age, beyond being a mere artistic tool. The acceptance of multiple perspectives in time and space, based on Einstein's special and general relativity theories after Newton, inevitably brought up an objection to the linear perspective dominated by a single perspective. On the other hand, when social events are taken into account, it has brought the necessity of explaining the post-Dada art with art production in the sense of a conscious attack on modernism after the Post-Impressionists and Cubists. In this research, rather than describing the uses of perspective in different periods in a straight historical line, it is aimed to emphasize the ruptures it created in historical paradigms that lasted for hundreds of years as a formal method in art production, and to underline its approval as a symbolic form in making new definitions. Due to the impossibility of examining each concept in depth, the spread of the subject in a very wide area historically has been limited by the detailed investigation of the path followed by the linear perspective in particular, and revealing its weight in the determination of the paradigm of the period in the art of painting, based on the definitions that shape the era in general.

Keywords


  • 1. Arnold, H. (1992). The Social History Of Art Renaissance, Mannerism And Baroque Volume II. Routledge London.

  • 2. Baker, U. (2018). Sanat ve Arzu. Der: T. Açık, İletişim Yayınları, İstanbul.

  • 3. Belting, H. (2020). Floransa ve Bağdat Doğu’da ve Batı’da Bakışın Tarihi. Çev: Z. A. Yılmazer, Küy Yayınları, İstanbul.

  • 4. Bloch, E. (2002). Rönesans Felsefesi, Çev: H. Portakal, Cem Yayınevi, İstanbul.

  • 5. Crary, J. (2015). Gözlemcinin Teknikleri, Çev: E. Daldeniz, Metis Yayınları, İstanbul.

  • 6. Cooper, D. (1970). The Cubist Epoch, Phaidon Press, London.

  • 7. Edgerton, S. Y. (1976). The Renaissance Rediscovery of Linear Perspective, New York.

  • 8. Edgerton, S. Y. (2009). The Mirror, the Window, and the Telescope How Renaissance Linear Perspective Changed Our Vision of the Universe, Cornell Unıversıty Press, London.

  • 9. Florenski, P. (2017). Tersten Perspektif, Çev: Y. Tükel, Metis Yayınları, İstanbul.

  • 10. Foucault, M. (1992). Hapishanenin Doğuşu, Çev: M. A. Kılıçbay, İmge Kitapevi, Ankara.

  • 11. Gilson, E. (2005). Ortaçağ Felsefesinin Ruhu. Çev: Ş. Öçal, İstanbul: Açılım Kitap.

  • 12. Gombrich, E. H. (1992). Sanat Ve Yanılsama. Çev: A. Cemal. İstanbul: Remzi Kitabevi.

  • 13. Harvey, D. (1997). Postmodernliğin Durumu, Çev: S. Savran, Metis Yayınları, İstanbul.

  • 14. Karatani, K. (2011). Derinliğin Keşfi Modern Japon Edebiyatının Kökenleri, Çev: D. Çetin, G. İ. Öner, Metis Yayınları, İstanbul.

  • 15. Kemp, M. (1990). The Science of Art: Optical Themes in Western Art from Brunelleschi to Seurat, Yale University Press, New Haven.

  • 16. Kern, S. (1983). The Culture of Time and Space, 1880-1918, Harvard University Press, Londra.

  • 17. Panofsky, E. (1995). İkonografi ve İkonoloji Renaissance Sanatının İncelenmesine Giriş, Çev: E. Akyürek, Afa Yayınları, İstanbul.

  • 18. Panofsky, E. (2017). Perspektif: Simgesel Bir Biçim, Çev. Y. Tükel, Metis Yayınları, İstanbul.

  • 19. Panofsky, E. (2014). Gotik Mimarlık ve Skolastik Felsefe, Ortaçağda Sanat, Felsefe ve Din Arasındaki Benzerliklerin İncelenmesi, Çev: E. Akyürek, Kabalcı Yayınları, İstanbul.

  • 20. Yang, S. (2020). “Picasso for Preaching: The Demand and Possibility of a Cubist Homiletic”, Religions, 11(5): 232-245

  • Artun, A. (2019). Bakış Açısı, Perspektif ve Öznenin Oluşumu.

  • Web: http://www.aliartun.com/yazilar/bakis-acisi-perspektif-ve-oznenin-olusumu/. Erişim: 27-06-2022

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics