İnsanlığın varoluşundan bugüne değin, birey ve toplumların yaşantılarına, inanışlarına, geleneklerine göre şekillenen o zamanın teknolojisini yansıtan tarihi yapılar, zaman içerisinde özgün işlevleri dışında yeniden kullanılmaktadır. Yapının kültürel miras olarak yeniden kullanımı kent kimliğinin ve belleğinin de sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir. . Son yıllarda ülkemizde ve dünya’da tarihi yapıların varlıklarını sürdürmeleri, kente ve kentliye hizmet edebilmeleri için koruma politikaları içinde yeniden kullanım restorasyon teknikleri içinde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. İnşa edildikleri dönemlerde toplumun çoğunluğunun kullanıcı olarak durum ve ölçüleri benimsenmiş olsa da günümüzde bu kültürel miras varlıklarının restore edilerek yeniden kullanımında herkes için evrensel tasarım ölçütleri çalışmalara dahil edilmelidir.
Çalışmada, dünyada ve ülkemizde kendi işlevi veya farklı işlev verilerek yeniden kullanılan tarihi mekanlarda/yapılarda evrensel/kapsayıcı tasarım uygulamalarıyla ilgili kapsamlı literatür çalışması yapılmış, seçilen örneklemlerde erişilebilirlik düzenlemeleri ve tasarımları irdelenmiştir. Bu değerlendirmeler yapılırken mimari düzenlemeler, teknik destek ekipmanları, erişilebilirlik ve mekan kalitesini artırmaya yönelik kriterler baz alınmıştır. Örneklem grubu belirlenirken yeni veya eski işleviyle kullanılan yapılara, çağdaş, teknolojik yapı ve malzemelerle uygulanan düzenlemeler dikkate alınmıştır. Yapılan düzenlemeler ve tasarımlarda, tarihi yapı, yakın çevresi ve iç mekanlarında sadece standartların sağlandığı uygulamalar değil toplumu oluşturan farklı kısıt ve yeteneklere sahip bütün kullanıcı gruplarına hitap edecek ve kullanıcılar arasında ayrım yapmayacak erişilebilir tasarım yaklaşımı benimsenmesi gerekliliği vurgulanmaktadır.
Historical structures, which have been shaped according to the lives, beliefs and traditions of individuals and societies, from the existence of humanity to the present, reflecting the technology of that time, are reused over time apart from their original functions. The reuse of the building as a cultural heritage is important in terms of its sustainability in the identity and memory of the city. In recent years, reuse is a method that is frequently used in restoration techniques in conservation policies in order to maintain the existence of historical buildings in our country and in the world and to serve the city and the citizens. Although the situation and dimensions of the majority of the society as users were adopted at the time they were built, universal design criteria should be included in the works for everyone in the restoration and reuse of these cultural heritage assets today.
In the study, a comprehensive literature study was conducted on universal/inclusive design practices in historical places/structures that are reused by giving their own function or different functions in the world and in our country, and accessibility arrangements and designs in selected samples were examined. While making these evaluations, architectural arrangements, technical support equipment, accessibility and criteria for increasing the quality of the space were taken as basis. While determining the sample group, the regulations applied with modern, technological structures and materials to the buildings used with their new or old functions were taken into consideration. In the arrangements and designs made, it is emphasized that an accessible design approach should be adopted that will appeal to all user groups with different constraints and abilities that make up the society, and that will not discriminate between users, not only the practices where standards are met in the historical building, its immediate surroundings and interior spaces.