Doğa ve içindeki organizmalar, çevredeki değişken koşullara bağlı çözümler bulmuş veya o doğrultuda kendilerini değiştirmiştir. Bu nedenl e milyarlar sene türlerinin hayatını evrende sürdürmeyi başarmışlardır. Doğadaki mevcut çözümlerden yapıların tasarımında yararlanmak mimari binaların strüktür ve kurgu sureçinde daha faydalı olmaktadır. Bu sebepten günümüzde doğaya yönelik akımlar mimari tasarımların vazgeçilmez yönü olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla son dönemlerde biyomimetik, biyomemisis ve eko-tech gibi terim, akım ve kavramlar, doğa ve mimari arasındaki ilişki üzerinde kurgulanmıştır. Bu doğrultuda pek çok düşünür ve mimar çeşitli fikir ve yöntemler ortaya çıkarmışlar, Greg Lynn, teknoloji ve biyolojini ortak bir çerçevede ele almış ve tasarım kavramlarında farklı terim ve olgu sunulmuştur. Bu araştırmada çeşitli yöntemlerle doğa ve mimarlık arasındaki ilişki ele alınmış ve Greg Lynn düşünceleri ve terminolojisi üzerinde analizler yapılmıştır. dijitalleşme ve programlar ile doğa ve mikro organizmadaki bağlantıları açıklayarak bina tasarımında onların bir kavram ve konsepte dönüşmesi tartışılmıştır. bu konuda Greg Lynn'in embriyolojik evleri ve Persbyterian kilisesinin tasarımı esas alınarak, bu terminoloji ve olgular analiz yapılmıştır. Sonuç olarak günümüzdeki teknoloji ve doğadaki mikro strüktürel organizmaların bağlantısını bina tasarımı üzerinde değerlendirilmiş doğanın gelecek mimari yapılarında rolü ve etkisi tartışılmıştır.
Nature and the species within it have developed solutions or modified themselves in response to changing environmental conditions. As a result, they have managed to keep their species alive in the universe for billions of years. It is more useful in the structure and installation process of architectural buildings to utilize existing solutions in nature in the design of buildings. As a result, today's movement toward nature has become an essential component of architectural designs. As a result, terminology including biomimetics, biomimesis, and eco-tech have lately been utilized to depict the link between nature and architecture. Many thinkers and architects have proposed various ideas and methodologies in this regard, including Greg Lynn's discussion of technology and biology in a common framework and presentation of numerous terminologies and phenomena in design concepts. The relationship between nature and architecture was addressed using various approaches in the present study, and Greg Lynn's concepts and terminology were analyzed. The translation of digitization and programs into a concept in building design is discussed by explaining the connections between nature and microorganisms. This terminology and facts were examined in light of Greg Lynn's embryological houses and the Presbyterian church's design. As a result, the impact of nature's micro-structural organisms on building design has been assessed, and the role and impact of nature on future architectural constructions has been discussed.