Müzik bir iletişim aracı olarak ele alınıp incelendiğinde tarihteki toplumsal değişikliklerin müzikle dışa vurulduğu görülmektedir. Bu çalışmada Türk sanat müziğinin dönemsel değişimleri ile Türkiye’deki toplumsal değişimler arasındaki etkileşimi incelemek amaçlanmıştır. Tüm sanat dallarında olduğu gibi müzik de toplumsal değişimlerin etkisinde kalmış, bu değişimlerle birlikte gelen hayat şartlarıyla biçimlenmiş ve insan ilişkileriyle birlikte değişikliğe uğramıştır. Amerikan kültürünün pompalandığı 1950’li yıllar, Alaturka ile alafranganın rekabetinin çatışmaya başladığı zamanlar olarak kendisini gösterir. Sözleri akılda kalıcı, basit formlu şarkılar bu dönemde üretilmeye başlamıştır. Adına daha sonra “Türk Sanat Müziği” denilen bu yeni tür kısa zamanda hâkim hale gelir. Klasik Türk Müziği ile Türk Sanat Müziği şeklinde beliren ayrım, 1950’lerde belirginleşir. Türk halk ve sanat müziğine ilginin artması, eğlence dünyasında yeni seslerin ortaya çıkmasına, var olanların da öneminin artmasına neden olmuştur. Radyo ve gazinoda alaturkaya rağbet artınca, sesin kral ve kraliçeleri yaratılmıştır. Hamiyet Yüceses, Sabite Tur Gülerman, Perihan Sözeri ve Mualla Mukadder Atakan dönemin ünlüleri olup, büstleri yapılmıştır. 1951 yılında Zeki Müren ilk canlı radyo konserini verir ve çok sevilir. 1950’lerde gelişen eğlence müziğinin ilk ismi olan Zeki Müren (1931-1996), müzikal üslubu, besteleri, sahneye getirdiği yeniliklerle ve sahne kostümleriyle bir pop ikonu haline dönüşmüştür. Bu nedenle popüler bir şarkıcı olan Zeki Müren ve ona ait şarkılar seçilmiştir. Çalışmada Zeki Müren’in beste ve güftesi kendisine ait on beş eseri üzerinde, içerik analizi yöntemi kullanılarak bazı verilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu yöntemle eserlerin usulleri, makamları, vezinler, sözcüklerin kullanım sıklığı, sözcük kategorileri ve toplam sözcük sayısı belirlenmiştir. 431 sözcükten oluşan eserlerin tamamı, anlaşılırlığı yüksek olan hece vezni ile yazılmıştır. Usullerine göre incelendiğinde ise eserlerin Düyek ve Semai gibi basit usullerle yazıldığı görülmüştür. Türk müziğinin karakterini oluşturan en önemli yapı taşlarından biri olan “makam”, eserlerin özelliğini, hatta kimliğini belirlemektedir. Zeki Müren eserlerinin makamlarına göre dağılımı incelendiğinde, Muhayyerkürdî ve Nihavend makamlarının, diğer makamlardan önde olduğu dikkat çekmektedir. Sonuç olarak; Zeki Müren şarkıları “müziksel ve sözel yapı” başlıkları altında incelendiğinde, dinleyici kitlesinin sevdiği usul, makam ve sözcük kategorilerine öncelik verildiği gözlemlenmiştir. Zeki Müren’in besteleri üzerinde çeşitli karşılaştırmalara konu olan bulgularla birlikte, sözleri Zeki Müren’e ait olan şiirlerdeki sözcüklerin kullanım sıklığından, Zeki Müren’in sözcük dağarcığı da sayısal olarak ortaya çıkarılmıştır. Türkiye’de popüler kültür yükselirken Türk sanat müziği de halka ulaşmada popüler bir çizgiye girmiştir.
When music is analyzed as a means of communication, it can be seen that the historical social changes are expressed through music. This study aims to examine the interaction between periodical change in Turkish Classical Music and the changes in Turkish society. As in all art branches, music has been influenced by changes in society, and has took a form with life conditions arriving with these changes and undergone a change with human relations. 1950s, pumped by American culture, show themselves as the times when competition between Turkish Style and European Style began to clash. Songs with catchy lyrics and simple form have been created in this period. This new genre, which is called as Turkish Classical Music later, has become dominant in a short time. The difference as Classical Turkish Music and Turkish Classical Music has become evident during 1950s. Increasing interest in Turkish folk and classical music has caused new voices arise in entertainment world and increased the importance of the ones existing. When demand increased for Turkish Style in radio and club, kings and queens of voice have been created. Hamiyet Yüceses, Sabite Tur Gülerman, Perihan Sözeri and Mualla Mukadder Atakan are famous singers of the period and their busts have been made. In 1951, Zeki Müren gave his first live radio concert and was loved very much. Zeki Müren (1931-1996) was the first name for entertainment music which has developed during 1950s and has become a pop icon with his musical style, compositions, innovations he brought to the stage and his stage costumes. Because of all these facts, Zeki Müren, a popular artist and his songs were chosen. This work aims to obtain certain data from 15 of Zeki Müren’s works, all versed and composed by him. Using content-analysis method, usul, makam, rhyme schemes, usage frequency and categories of words, and also, total word count is determined. Consisting a total of 431 words, all works were written in syllabic meter. When categorized in terms of usul, it can be seen that the works were composed using simple tempo schemes such as Düyek or Semai. In Turkish classical music, makam, certain melodic formulae, is the most identifying building block, even the main determinant of the music work. When examined the prevalence of makam in Zeki Müren’s works, it can be noted that Muhayyerkürdî and Nihavend tunes are more preferred by him. Summarily, Zeki Müren songs are examined under the titles of “musical structure” and “lyrical structure”, and pursuant to this, the most favorite usul, makam, and word categories of his audience have been determined. Along with certain findings on his music asserted from various comparisons, Zeki Müren’s verbal repertoire has been revealed by analyzing the word frequency of the lyrics of Zeki Müren. As the popular culture was rising in the Turkey, Turkish Classical Musical was also transformed into a more “popular” style.