Bu çalışmanın amacı, edebi metinlerin ve masalların psikososyal yönden sağlıklı çocuklar yetiştirilmesindeki önemini ortaya koymaktır. Edebi eserler ve özellikle kolektif şuuru yansıtan masallar, bireyin psikososyal gelişiminin nasıl oluştuğunu ve nelerden etkilendiğini masal kahramanları üzerinden topluma aktarmaktadırlar. Bu bağlamda Keloğlan masallarının Türkiye’de bu gereksinimi karşılayan en uygun argümanlardan biri olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada keloğlan masalları ele alınmıştır. Bu çalışma, Keloğlan’ın kel olması hasebi ile babasının ondan utanç duymasının ve içinde yaşadıkları toplumun da bu konudaki yanlışlarının, Keloğlan’ın hayatını nasıl etkilediğini göstermiştir. Masallarda görüldüğü üzere, Keloğlan başına gelenlerin bir haksızlık olduğunu fark eder, özgüvenini kaybetmez ve hayatı boyunca da haksızlık ve adalet mücadelesi verir. Sonunda bu başarı onu kahraman yapar. Keloğlan’ın Robin Hood’dan farkı, sadece zenginden alıp fakire vermek ve maddi dengeler üzerinde eşitlik sağlamak değil, toplumdaki sınıfların üstünlüğüne de karşı olmasıdır. Keloğlan, esnaflar arasındaki ticari dolandırıcılığa da müdahale eder, hayvan haklarını gözetir ve aile içindeki problemlere de el atar. Günümüzde çocuğun ergenlik dönemindeki sorunları modern psikolojiyle çok kompleks bir şekilde çözülürken, yüzyıllar öncesini bize yansıtan “Keloğlan kahramanı” ergenlik dönemi sorunlarını aidiyetlik ve sorumluluk alarak daha başarılı şekilde geçirir. Masalda kahraman bir sebeple evden ayrılır, hayat mücadelesini kazanarak olgunlaşır ve nihayet medeni bir birey olur. Kahraman bu mücadeleyi yalnız başına vererek ve içinde yaşadığı topluma ait tüm değerleri kabul ederek kendi bireysel gelişimini tamamlar. Kısacası kahraman, yaşamı bizzat yaşayarak öğrenir. Eğer anne baba eğitimsiz, problem çözme becerisinden uzak ve içinde yaşadığı toplumun baskısından etkileniyor ise o çocuğun birey olarak topluma hazırlanması da sağlıksız olur. Sağlıklı çocukların yetiştirilmesine katkıda bulunması ümit edilen bu çalışmanın sonuçlarına göre okul eğitim programlarında ve anne baba eğitimlerinde edebi metinlere ve masallara daha fazla yer verilmesi önerilmektedir. Gömü teorisi ele alınarak yapılan bu çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır.
The aim of this study is to reveal the importance of literary texts and tales in raising healthy children in terms of psychosocial. Literary texts, and especially tales reflecting collective consciousness, transmit to the society how the psychosocial development of an individual is formed and what is influenced through tale heroes. In this context, it is accepted that keloğlan tales are one of the most appropriate arguments that meet this requirement in Turkey. For this reason, in this study keloğlan tales are discussed. This study has shown how Keloğlan's baldness and his father's disgrace to him, and the mistakes of the society in which they lived affected Keloğlan's life. As it can be seen in the tales, Keloğlan realizes that what has happened to him is an injustice. He does not lose his self-confidence and struggles against injustice and for justice throughout his life. In the end, this success makes him a hero. Keloglan's difference from Robin Hood is that he is not only taking from the rich and giving to the poor and ensuring equality over material balances, but also he is against the superiority of the classes in the society. Keloglan also intervenes in commercial fraud among tradesmen, takes care of animal rights and deals with problems within the family. Today, while the problems of a child in adolescence are solved in a very complex way with modern psychology, the “Keloglan hero”, who reflects on us centuries ago, passes the problems of adolescence more successfully by taking on belonging and responsibility. In the tale, the hero (keloğlan) leaves home for a reason, matures by winning the struggle for life, and finally becomes a civilized individual. The hero completes his individual development by giving this struggle alone and accepting all the values of the society in which he lives. In short, the hero learns life by living in person. If the parents are uneducated, far from problem-solving skills, and are affected by the pressure of the society in which they live, it will be unhealthy for the child to prepare for society as an individual. According to the results of this study, which is hoped to contribute to the raising of healthy children, it is recommended to include more literary texts and tales in school education programs and parents education. Qualitative research method was used in this study, which was carried out by considering burial theory.