Kızıl Veba, (The Scarlet Plague) Jack London tarafından 1910 yılında yazılır, 1912 yılında London Magazin’de “tefrika” edilir ve 1915 yılında Macmillan Yayınları tarafından yayımlanır. Türkiye’de ise 1996 yılında Eray Canberk tarafından Kızıl Veba adıyla çevrilen kısa roman, 1999 yılında Zühtü Bayar’ın Kıyametten Sonra derleme kitabında, “Kıyametten Sonra” adıyla yayımlanır. Ayrıca eserde, Kızıl Veba, dışında Dünyaya Düşman Olan Adam, Garip Bir Belge Kalıntısı ve Marc O’Brien’in Kaybolması başlıklı kısa öyküler de bulunur. Toplumsal bir eleştiride bulunan Kızıl Veba, post-apokaliptik bir kısa romandır. Post-Apokaliptik kavramının kelime anlamı, “kıyamet sonrası” olmakla birlikte, edebiyat ve sinemada, sosyal ve siyasi yapının, kültürün, endüstrinin, ekolojik dengenin değişmesini, insanlığın büyük bir kısmını etkileyen pandemi ile yok olmasını ve kökten değişmesini ve hayatta kalan insanların kurmuş oldukları başka bir düzeni ifade etmektedir. Apokaliptik zaman, kıyamet ve dünyanın sonu ile ilişkilendirirlerken, post-apokaliptik zaman ise olası bir yok oluşun ve kıyametten sonraki sürede tekrar doğuşun, hayatın yeniden başlaması üzerine kurgulanır. Kozmolojik, jeolojik, ekolojik felaketler ve nükleer ya da biyolojik savaşalar sonucu dünyanın sonunun gelmesi ardından insanların yeni yaşam biçimleri, apokaliptik ve post-apokaliptik zaman ekseninde yazılan kurguların içeriğini oluşturur. Kızıl Veba, 2013 yılında baş gösteren bir veba salgınıyla başlar, salgın tüm medeniyetleri yeryüzünden yok eder, 2073 yılında, salgından 60 yıl sonra, kalan birkaç insan tekrar yaşama tutunmaya çalışır, London, okuyucuya ise bu zaman dilimini, Dede Smith ve torunları (Edvin, Hou Hou ve Yarık Dudak) arasında geçen diyaloglarla aktarır. Eserde, 2073 yılında, zaman döngüsü başa döner, insanoğlu ilkeldir ve aynı zamanda da tekrar medenileşemeye çalışır, 2013 yılında kızıl veba salgını dünyayı yok ettiğinde hayatta kalabilen Profesör James Smith, torunlarına eski dünyanın sırlarını iletir. Sosyalist bir yazar olan London, önceki dünyadan sırlar verirken aynı zamanda da “Toplumsal Kıyamet Sürecinden” önce de insanların kurdukları, medeniyeti, düzeni eleştirir fakat, eserin sonunda da eski dünyanın tüm adaletsiz düzeninin sorunlarını, yeni dünyada da filizlenir.
The Scarlet Plague was written by Jack London in 1910. It was serialized in London Magazine in 1912 and published by Macmillan Publishers in 1915. This short novel which was translated into Turkish by Eray Canberk as ‘Kızıl Veba’ in Turkey in 1996, was published in compilation book ‘Post-apocalyptic’ by Zühtü Bayar under the title ‘Post-apocalyptic’. In addition to ‘The Scarlet Plague’, there are also short stories titled Dünyaya Düşman Olan Adam (The Man That is Enemy to the World), Garip Bir Belge Kalıntısı (A Weird Document Residue) and Marc O’Brien’in Kaybolması (Marc O’Brien’s Disappearance) in the book. The Scarlet Plague having a criticism in a social sense, is a short post-apocalyptic fiction. Post-apocalyptic literally means ‘After Apocalyptic’ and refers to the change of political and social structure, culture, industry and ecological balance, to disappearance of those with pandemic affecting most of humanity and to another system established by survivors. While the period of apocalyptic is associated with the doomsday and the end of the world, the period of post-apocalyptic is based on a probable extinction and rebirth, restart of life at the time after doomsday. New lifestyles of people after the world ends as a result of cosmological, geological, ecological disasters and nuclear or biological wars, constitute the content of the fictions written on the axis of apocalyptic and post-apocalyptic time. The Scarlet Plague starts with a plague arising in 2013; the pandemic wipes all civilizations off the face of the earth; 60 years later after the pandemic, in 2073, few people survived from the pandemic try to hold on to the life. London narrated this period of time with dialogs between Grandfather Smith and his grandchildren (Edvin, Hou Hou and Hare-lip. In 2073, the time loop is back to the start; the human is primitive and tries to get re-civilized at the same time. Prof. James Smith who survived the scarlet plague that destroyed the earth, gives his grandchildren the secrets of old world. While London, as a socialist author, gives secrets from the world beyond, he criticizes the civilization, system established by people before the period of Social Apocalyptic at the same time. However, at the end of his book the problems of old world’s injustice system re-emerges in the new world.