Hz. Mevlâna, bilgeliği, yaratıcıya duyduğu sonsuz aşkı, koşulsuz teslimiyeti, hoşgörüsü, dünya ve ötesi görüşü ile içsel yolculuklarını yaşayan insanlara çağlar boyu önemli bir kılavuz olmuştur. Yaratılanı sevmek, yaratandan ötürüdür, her yaratılanda yaratanı görmek, duymak ve hissetmekten gelir. Esas Allah'tır, Allah sevgisidir. Hz. Mevlâna, bu sevgiyle yoğrulmuş, ulaştığı cevapları paylaşarak, insanlığa nefis yolculuklarında ışık olmuş, öğretileriyle yol göstermiş, engin hoşgörüsü ile herkesi kucaklamış ve bu sayede Mevlevilik felsefesinin de kaynağı olmuştur. Vefatından sonra ona gönül verenler tarafından Mevlevilik felsefesi, usul ve kaideleri, musikisi ve merasimi ile sistematik bir yapıya oturtulmuştur. Bu sistemi bütün olarak ele alacak olursak, baş hareketlerinden ayak duruşlarına, ellerin konumundan dönüş şekline kısacası her hareketin, giyilen her kıyafetin sembolize edilmiş derin anlamları bulunmaktadır. Temelinde sevgi olan, merakları cezbeden bu felsefe, dilden dile, kulaktan kulağa, gönülden gönüle ve kültürden kültüre geçerek başka diyarlara da yayılmıştır. Gerek kişisel meraktan, gerekse ülkeleri tarafından çeşitli görevlendirmelerle keşfe gelen batılı sanatçıların Osmanlı kültürünü, tarihe ışık tutacak önemli olayları, doğu mistisizmini, yapıları, doğal güzellikleri, antik kentleri, gündelik yaşamı ve her tabakaya mensup insanları resmettikleri çalışmaları önemli bir çok kaynakta kullanılmıştır. Seyahatleri sırasında tanık oldukları, bir çoğunun dinlendirici, huzur verici bir merasim olarak tanımladıkları Sema Ayininden de fazlasıyla etkilenmişler, notlarında, seyahatnamelerinde, kitaplarında, resimlerinde ve daha bir çok eserde Mevleviliğe yer vermişlerdir. Batılı sanatçılar ve gezginler sayesinde, Mevlâna ve Mevlevilik, farklı diyarlardan farklı gönüllere de girerek tüm dünyaya yayılmış, günümüzde de yayılmaya devam etmektedir.
Mevlana has been an important guide for the ages to people who have lived their inner journeys with his wisdom, eternal love for the creator, unconditional surrender, world and beyond vision and tolerance. To love the creature is because of the creator, to see, to hear and to feel the creator in every creature. The basis is Allah, love of Allah. Mevlana has formed by this love, shared the answers he reached, become a light in their inner journeys to mankind, guided them by his teachings, embraced everyone with his wide tolerance and thus became the source of the Mawlavi philosophy. After his death, by those who followed him, the Mawlavi philosophy has been based on a systematic structure with procedures and rules, music and ceremony. If we consider this system as a whole, there are symbolized deep meanings of every movement, every dress that is worn, from the head movements to the footsteps, from the position of the hands to the turns. This philosophy which is the love on its basis, which attracts curiosities, has spread to other lands from tongue to tongue, ear to ear, heart to heart and culture to culture. Western artists 'who came to explore the Ottoman culture with both the personal curiosity and various entrusting by their countries' used important events that will shed light on the history, eastern mysticism, structures, natural beauties, ancient cities, daily life and people in their artworks which were used on lots of important sources. During their travels, they were also greatly influenced by the Sema Rituals, which many of them described the ritual as a relaxing and peaceful ceremony. They also included Mawlavi philosophy to their memoirs, travel books, books, paintings, and much more. Thanks to Western artists and travelers, Mevlâna and Mawlavi have spread all over the world and will continue to be.