İnsanlık, geçmişten günümüze kadar olan süreçte, savaş, terör saldırısı ve salgın hastalıklar gibi birçok risk, tehlike ve tehditlerle karşı karşıya kalmıştır. Ancak, insan yaşamını tehdit eden ve gelecekte ortaya çıkması beklenen birçok risk ve tehlikelerin olduğu da düşünülmektedir. Bu nedenle can güvenliğini koruma isteği, diğer bir deyişle güvende olma isteği, hiçbir sınıf, zümre ve ırk ayrımı olmaksızın tüm insanlık için karşılanması gereken önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Can güvenliğini koruma isteği ve güvende olma ihtiyacı, günümüz bağlamında değerlendirildiğinde, Covid-19 salgını nedeniyle karşılanması gereken temel zorunluluk haline dönüşmüştür. Bu düşüncelerden hareketle, can güvenliğini koruma isteği veya güvende olma isteği insanlık tarihinin her döneminde gündemden düşmeyerek yaşamsal güvensizliğin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır. Günümüzde, insanlığın can güvenliğini tehdit eden son olay ise, Covid-19 salgını olmuştur. Bu bağlamda, toplumların ve salgın hastalıklar nezdinde Covid-19 virüsünün toplumsal alandaki etkilerinin anlaşılması açısından Ulrich Beck’in “Risk Toplumu Kuramı” önem teşkil eden kuramlardan biridir. Çünkü literatürde, bu kuram günümüz toplumlarında meydana gelen çeşitli risk, tehdit ve tehlike kaynaklarının daha iyi anlaşılması için yararlanılan önemli kaynaklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede, tarihsel tarama modeli ve doküman incelemesi tekniği kullanılarak, geçmişten günümüze yaşamsal güvensizliğin nedenleri ve yarattığı toplumsal sorunlar, Ulrich Beck’in sosyal bilimlere kazandırdığı “risk toplumu kuramı” bağlamında analiz edilmektedir.
In the process from past to present, humanity has faced many risks, dangers and threats that have managed to exist and have not yet existed, such as war, terrorist attacks and epidemics. For this reason, the desire to protect life safety, in other words, the desire to be safe, has become an important need that must be met for all humanity, regardless of any class, group or race. When the desire to protect life safety, in other words, the need to be safe is evaluated in the context of today, it has been understood that it has become the main necessity to be met due to the Covid-19 epidemic. Based on these thoughts, the desire to protect life safety or the desire to be safe has not fallen off the agenda in every period of human history, helping to maintain vital insecurity. In today's context, the last event that threatens the life safety of humanity has been the emergence of the "Covid-19" epidemic, as it is called in the literature. Ulrich Beck's "Risk Society Theory" is one of the important theories in terms of understanding the effects of the Covid-19 virus in the social field in today's society and epidemics. Because, in the literature, this theory has emerged as one of the important sources used to better understand the various sources of risk, threat and danger in today's societies. In this article, using the historical scanning model and document analysis technique, the reasons for the insecurity in life that have survived from the past to the present and the social problems it creates are evaluated in the context of “the risk society theory” that Ulrich Beck brought to social sciences.