Bireylerin duygusal zeka ve empatik eğilimlere sahip olması önemlidir. Bu araştırma, çocuk gelişimi alanında öğrenim gören öğrencilerin duygusal zeka ve empati düzeylerinin, sosyo-demografik özellikleri, duygusal zeka ve empatik eğilimleri üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışma grubu çocuk gelişimi alanında öğrenim gören lise, lisans, önlisans ve yüksek lisans düzeyindeki öğrencilerden oluşmaktadır (N=265). Çalışma grubunun yaş ortalaması 21±2,46’dır. Çocuk gelişimi alanında öğreniöm görme süresi değerlendirildiğinde katılımcıların % 48.3'ü 5-9 yıl bu alanda öğrenim görmüştür. Veri toplama aracı olarak demografik bilgi formlarına ek olarak Schutte Duygusal Zeka Ölçeği ve Duygusal Empatik Eğilim Ölçeği kullanılmıştır. Veriler t testi, tek yönlü varyans testi ve pearson korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Çalışma grubunun %76,9'u çocuklarla rahatlıkla empati kurduğunu; %73,2'si oyun oynamaktan hoşlandığını; %95.8'i çocuklarla uğraşırken duygularını kullandığını; %74.7'si çocuklarla isteyerek ilgilendiğini; %69'u staj çalışmaları sırasında ekip çalışması yapmaya istekli olduklarını belirtmiştir. Araştırma sonuçları empatik eğilimlerin duygusal zekanın alt boyutlarından etkilendiğini açıkça ortaya koymuştur. Lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin ortalama iyimserlik puanları lise ve önlisans öğrencilerine göre daha yüksektir. Öğrencilerin empatik eğilimleri ortalama düzeyin üzerinde bulunmuştur. Elde edilen bulgular kapsamında, çocuk gelişimi alanında eğitim gören çocukların duygusal zeka ve empati becerilerini geliştirmek için önerilerde bulunulmuştur
The importance of having one’s emotional intelligence and empathic tendencies has been increasing as well as intellectual intelligence in effective communication with team work. This research was carried out so as to investigate the effects of emotional intelligence and empathy levels of the students who were studying in the field of child development and on their socio-demographic characteristics, emotional intelligence and empathic tendencies. The study group consists of students from a high school, undergraduate, associate and MA graduate students, studying at the department of child development (N = 265). The average age of the study group range between 21 ± 2.46; and 48.3% of the time spent in child development is 5-9 years. In addition to the demographic information forms, Schutte Emotional Intelligence Scale and Emotional Empathic Tendency Scale were used as the data collection tools. Data were assessed by T- tests, one-way variance test and Pearson correlation analysis. It was revealed that 76.9% of the study group had empathy with children; 73.2% stated they were enjoying playing games; 95.8% used their feelings when they were dealing with the children; 74.7% took care of the children willingly; 69% mentioned that they were eager to do team work during their practicum studies. DISCUSSION: The results of the research made it clear that the empathic tendencies were influenced by the sub-dimensions of emotional intelligence. The average optimism scores of undergraduate and MA students were higher than those of high school and associate degree students. The students' empathic tendencies were found to be above the average level. Within the scopes of findings obtained, suggestions were made for improving the emotional intelligence and empathy skills of the children who were studying in the field of child development