Tabiatın kendini yenilerken insanlara verdiği zarar afet olarak tanımlanmıştır. Dünya’nın ortasındaki magma tabakası ve üzerinde oluşan katmanların hareketliliği Dünya’nın yaşanabilir olmasını sağlamaktadır. Bu durumun canlılara sağladığı olumlu şartların yanı sıra olumsuz şartlar da vardır. Akarsuların, toprak hareketlerinin (heyelan), yer kabuğu hareketlerinin (deprem) ve meteorolojik olayların (yağışlar, fırtına, yıldırım) canlılara verdiği zararlar afet olarak vasıflandırılmıştır. Afetlerin meydana gelmesinde insanların yerleşim yerlerini seçmedeki isabetsizlikleri de önemli rol oynamaktadır. Bingöl, Türkiye’de afetlerin en fazla zarar verdiği illerden biridir. Bingöl’ün tamamı birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra, heyelanlı alanların çokluğu ve akarsu vadilerinde yapılan yerleşimler, il genelinde heyelan ve su baskınlarının yoğun olarak görülmesine yol açmıştır. Dağlık bir arazisi olan Bingöl’de görülen ölümlü afetlerden biri de kaya düşmesidir. Bir tarih araştırması olan bu makale, yalnızca 1934-1972 yılları arasındaki arşiv belgelerine ulaşılması nedeniyle bu dönemle sınırlandırılmıştır. Ancak konunun daha iyi anlaşılabilmesi için söz konusu yılların dışındaki dönemlere ilişkin verilere de yer verilmiştir. Çalışmada afetlerin büyük bir kısmını depremlerin oluşturduğu görülmüştür. Plansız ve bilinçsiz yapılaşma depremde can kayıplarını artıran bir unsur olmuştur.