Davranışsal finansın ortaya çıkması insanların geleneksel finans teorilerindeki gibi rasyonel davranmadıkları bilgisine dayanmaktadır. Bu alanın temelinde Beklenti Teorisi bulunmaktadır. Beklenti Teorisi, karar verme yöntemlerinin değişmesine sebep olarak, irrasyonel davranışların modellenmesinde kolaylık sağlamaktadır. Bireylerin finansal amaçlarına ulaşmaları toplumun refah seviyesini yükseltmektedir. Finansal amaçlarına ulaşmak isteyen yatırımcılar da doğru karar vermek zorundadır. Davranışsal finansta, bireylerin yatırım kararlarını etkileyen bilişsel ve duygusal eğilimler bulunmaktadır. Bu eğilimler önyargı olarak adlandırılmaktadır. Bilişsel ve duygusal önyargılar yatırımcı davranışlarının açıklanmasını sağlamaktadır. Literatürde en çok kullanılan bilişsel eğilimler; bilişsel çelişki, aşırı güven, temsil etme, mevcudiyet, çıpalama ve düzeltme, doğrulama, muhafazakarlık, zihinsel muhasebe, sonralık etkisi, çerçeveleme etkisi, geri görüş yanılgısı; en çok bilinen duygusal eğilimler; pişmanlıktan kaçınma, yatkınlık, kendini kontrol edememe, sosyal etkileşim, internet, sosyal medyadır. Bu çalışmada literatürde en çok bilinen bilişsel ve duygusal önyargılar kavramsal olarak ele alınacaktır.